Şehre en uzak kasabalardan, şehrin en ücra köşelerinden insanlar taşınıyor kentin kalbine, kapitale. Çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkekler… Kent, bir anıt misali dimdik. Devasa meydanlarıyla, asırlık sütunları, binaları, heykelleriyle zamana meydan okuyor. Bu zamana meydan okuyan ruhun, mekânın cazibesine kapılıyor yüzyıllar önce köle, yüz yıllar önce direnişçi, yüz yıllar önce sokak ortasında apansız ölenler. Bir mucize arıyorlar geçmişi bir kenara bırakıp. Şimdiki zamanın büyüsüne kapılıyorlar. Şimdiki zamanın görkemine aldanıyorlar…
Başka coğrafyalardan, başka kaderlerden, başka yaşamlardan kaçıp gelen dünyanın bütün insanları ve aslında işçileri, bu yeni sanılan eski dünyanın içinde birleşiyorlar. Zaman geçiyor ancak geçen sadece zaman; dünya aynı dünya.
Berhang da doğduğu coğrafyanın yazgısından kaçıp, kendisi ve ailesi için yeni bir yaşamın peşine düşüyor. Ancak dâhili olduğu işçi sınıfı, ona bir proleter olduğunu her fırsatta gösteriyor.
Proleter, geçmiş ve demode bir zaman kavramı olarak değil, sarsıcı bir gerçeklik olarak, dimdik çıkıyor okurun karşısına…
top of page
₺300.00 Regular Price
₺210.00Sale Price
bottom of page